Anksiyete

Anksiyete, gündelik hayatta çevresel, bilişsel ve toplumsal faktörlerin yarattığı stres ve baskının tetiklediği korku, endişe ve kaygı hissidir. Sınav, iş görüşmesi veya bir işi zamanında yetiştirme gibi stres ve baskı yaratan koşullar, anksiyeteyi tetikleyen örneklerdendir.

Anksiyete durumunda, endişe ve belirsizliğe karşı bir korku söz konusudur. Bu durum, kan basıncının yükselmesi, kalp atışlarının hızlanması, nefes alışverişinin değişmesi ve soğuk terleme gibi fiziksel ve duygusal belirtilere yol açabilir.

Anksiyete, genellikle beyinde doğal olarak bulunan bazı kimyasallarda oluşan dengesizlik sebebiyle meydana gelir. Ayrıca genetik faktörler, stres, kronik hastalıklar, uyuşturucu madde kullanımı ve çevresel etkenler de anksiyetenin oluşumuna zemin hazırlar.

Özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar, beyindeki korku işleme mekanizmalarında hassasiyete yol açarak, stres unsurlarına karşı kişiyi daha duyarlı hale getirir. Bu durum, ilerleyen yaşlarda anksiyeteye zemin hazırlayabilir.

Kişiyi gergin bir yapıya bürüyen anksiyete bozukluğunun yaygın tedavi yöntemleri arasında, gerekiyorsa ilaç tedavisi, psikoterapi ve diyalektik davranış terapisi yer alır.

Anksiyete Neden Olur?

Pek çok ruhsal bozukluk gibi anksiyete bozukluğunun da tam olarak nedeni anlaşılamasa da yaygın anksiyete bozukluğu, beyinde doğal olarak bulunan birtakım kimyasallarda oluşan dengesizlik sebebiyle görülmektedir.

Bu kimyasallar, nörotransmiter olarak adlandırılan serotonin ve neropinefrindir. Beyin kimyasallarındaki değişimler, genetik, stres, kronik hastalıklar(diyabet, kalp, koah gibi), kullanılan ilaçlar, uyuşturucu gibi zararlı maddeler ve çevresel faktörler anksiyetenin nedenleri arasında yer alır.

Özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar, beyindeki korku işleme mekanizmalarında hassasiyete yol açarak stres unsurlarına karşı fazla duyarlı olmaya yol açmaktadır.

Anksiyete konusunda yapılan araştırmalara göre, çocukluk çağında ortaya çıkan kaygı bozukluklarında hem çevresel hem de genetik faktörler birlikte rol almaktadır. Yukarıda sayılan kaygı bozukluğu belirtilerinden bir tanesi bile çocuklarda bulunuyorsa, vakit kaybetmeden uzman desteği almakta yarar olacaktır. Bunun için online psikolog yoluyla kaygı bozukluğu tedavisi için adım atabilir, profesyonel bir destek alabilirsiniz.

Anksiyete Belirtileri Nelerdir?

Anksiyete Belirtileri Nelerdir?

Gergin ve huzursuz hissetme, çarpıntı, nefes alışverişinin hızlanması, soğuk terleme, ateş basması, midede karıncalanma hissi ve göğüs ağrısı anksiyete belirtileridir. Anksiyete anında bu belirtilerin tamamı veya bir kısmı bir arada yaşanır.

Genel olarak anksiyete belirtileri şöyledir;

  • Gergin, huzursuz ve endişe hali
  • Kaygı ve korku hissi
    Çarpıntı
  • Ani terleme ve sıcak basması
  • El ve ayaklarda istemsiz titreme
  • Odaklanmada sorun yaşama
  • Halsiz ve hasta hissetme
  • Karamsarlık içerisinde olma
  • Korkuya sebep olan gelecekteki olası tehdit dışında başka bir şey düşünememe
  • Nefes darlığı
  • Uyku bozukluğu
  • Baş ağrısı
  • Mide bulantısı
  • Karın ağrısı

Anksiyete nasıl hissettirir?

Anksiyetesi olan kişiler gergin, tuhaf ve sıkıntılı hissedebilir. Değer yargısına girerek özgüven sarsılması yaşanır. Anksiyete vücudu gergin hissettirir ve nefes alıp verişinizi etkileyebilir.

Anksiyete Bozukluklarının Türleri Nelerdir?

Tekrar eden takıntılı ve saplantılı davranışlarla karakterize bir bozukluktur. İstem dışı oluşan ve gelişen düşünceler nedeniyle kişiler sürekli bir korku hali içinde olur. Bu düşünceleri bastırmak için, kişiler devamlı ellerini yıkar, kapının kilidini ya da ocağın kapalı olup olmadığını kontrol eder. Toplumda bu durum "takıntı" olarak değerlendirilse de, aslında ciddi bir psikolojik hastalıktır.

Eğer kişiler, takıntı olarak adlandırılan bu ritüelleri gerçekleştirmezse, anksiyete daha da kötüleşebilir. Bu saplantılar, zaman alıcı olmaları nedeniyle kişilerin günlük işlerini yapamaz hale gelmesine ve daha fazla yorulmasına yol açar.

Panik Atak:

Hayati bir durum olmamasına rağmen, kişide kuvvetli bir endişe ve korku hissi uyandıran bir rahatsızlıktır. Panik atak belirtileri o kadar şiddetlidir ki, panik atak geçiren kişiler, felç ya da kalp krizi geçiriyormuş hissine kapılabilir. Panik atak sırasında kalp atışı ve nabız hızlanır.

Anksiyete ile panik atak belirtileri birbirine benzese de, bu iki durum farklıdır. Anksiyete, sürekli devam eden bir tedirginlik haliyle bilinçaltında kendini hissettirirken, panik atakta kişi kendini saldırıya uğramış ya da tehlikede hisseder. Bayılacağını zanneder, kalbi hızlı atar ve nefesi kesilir. Panik ataklar birkaç dakika ya da birkaç saat sürebilir.

Travma Sonrası Stres:

Travmatik bir olay sonrası hissedilen korkular ve bedensel tepkilerle karakterizedir. Bu durumdaki kişiler, yaşadıkları korkunç olayları tekrar tekrar gözünün önüne getirerek yeniden yaşar. Fiziksel ağrılar ve uykusuzluk gibi belirtiler, travma sonrası stres bozukluğunun sonuçları arasında yer alır.

Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu

Kişinin her konuda tedirgin ve kaygılı hissetmesidir.

Eve hırsız girmesi, deprem olması, sevdiklerinin hastalanması, borçları ödeyememek gibi kontrol edilemeyecek durumlara endişelenmek, kişiyi huzursuz ve geceleri uyuyamaz hale getirebilmektedir.

Agorafobi

Agorafobi, kişinin anksiyete yaşaması durumunda hızlıca yardım göremeyeceğinden korkmasıdır. Bu rahatsızlığı olan kişiler sinema salonları, doğa aktiviteleri, toplu taşıma araçları gibi doktora uzak olan yerlerde bulunmak istemez.

Sosyal fobi

Kalabalık ortamlarda kişilerin küçük düşürülme ya da aptal duruma düşme korkusu yaşamasıdır. Sosyal fobisi olan kişiler, kalabalıkta yüksek sesle konuşmaya, yemek yemeye ve davetlere katılmaya çekinmektedir.

İletişime Geç

Aşağıda bulunan formu doldurun en kısa sürede size dönüş sağlayalım!